Çağlayana yukarıdan bakış.
Manastır deresinin denize karıştığı yer.
Yaban çilekleri
Ben
Çağlayan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
skip to main |
skip to sidebar
Kaz dağı gezilerimden fotoğraf paylaşımlarım
Blog Arşivi
Hakkımda
- shankara1210
- En az ayda bir kez Kaz dağlarında günübirlik treking yapıyorum.Çektiğim resimlerden bir kısmını bu blogda paylaşmak istedim.Lütfen resimleri izinsiz kullanmayın.En azından kullanacaksanız bile kaynak gösterirseniz sevinirim. Zahit Şekercioğlu.
TANRILARIN DAĞI İDA
Merhaba.
Ben zaman buldukça Kaz dağlarında günübirlik yürüyüşler yapıyorum.Çektiğim fotoğraflardan bir kısmını bu blogda paylaşmak istedim.Lütfen fotoğrafları izinsiz kullanmayın;en azından kullanacaksanız bile kaynak gösterirseniz sevinirim.
Bu coğrafyada insan ayağı basmayan yer yok.Ama insan yağmasından nasibini almamış ender yerlerden biri de Kaz Dağları.Dağda her mevsim birbirinden farklı çiçekler oluyor.Çoğu Milli Park'ın yüksek bölümlerinde olmak üzere endemik bitkiler yer alıyor.Kaz Dağı Göknarı da bu bitkilerden biridir. Hayvan varlığı olarak da zengindir. Baharda çeşit çeşit kelebek ve rengarenk böceklerden tutun da farklı türlerden kertenkele yılan ve kaplumbağa gibi sürüngenler gördüm.Bir keresinde yavru Orman Kartalı bulmuştum.(Orman Kartalının iki ayrı türü vardır)Memeli hayvanlardan çok sayıda tavşan ve yaban domuzuna rastladım.Karaca ve akbaba'ya da rastladım.Kurt ve tilki gibi yırtıcılarla hatırı sayılır miktarda ayı varlığından da bahsediliyor.Su samuru ve Vaşakların da yakın zamana kadar yaşadığı ama artık bölgede kalmadığı sanılıyor.Yaban domuzu sayısında pek bir değişiklik yok;aksine zaman zaman artış var gibi.Zamanında domuzun tek doğal düşmanı olan Anadolu Parsı'nın acımasızca kökünü kazıyan insanımız domuzlarla yaşamayı öğrensin artık.Aynı şekilde fare istilasına uğrayan köylerin de haberlerini duyuyoruz.Bunun nedeni de siyanürle kürkü için zehirlenen tilkilerin azalması ve farelerin yuvasına kadar girip onları avlayabilen yılanların görüldüğü yerde öldürülmesindendir.
Koruma altına alınan Milli Park bölgesi yeterli değildir;park alanının genişletilmesi lazımdır.Zeytine ayrılan alanlar da gittikçe artmaktadır.Kaçak avcılığa karşı hiçbir önlem alınmadığı için avcıların silah sesleri eksik olmuyor.Ayrıca altın ve madencilik faaliyetleri Milli Park dışında da olsa bölgedeki habitata zarar verecektir.
Kısacası insan yağmasının ne bir sonu var ne de ulaşamadığı bir yer.
Zahit Şekercioğlu.
Ben zaman buldukça Kaz dağlarında günübirlik yürüyüşler yapıyorum.Çektiğim fotoğraflardan bir kısmını bu blogda paylaşmak istedim.Lütfen fotoğrafları izinsiz kullanmayın;en azından kullanacaksanız bile kaynak gösterirseniz sevinirim.
Bu coğrafyada insan ayağı basmayan yer yok.Ama insan yağmasından nasibini almamış ender yerlerden biri de Kaz Dağları.Dağda her mevsim birbirinden farklı çiçekler oluyor.Çoğu Milli Park'ın yüksek bölümlerinde olmak üzere endemik bitkiler yer alıyor.Kaz Dağı Göknarı da bu bitkilerden biridir. Hayvan varlığı olarak da zengindir. Baharda çeşit çeşit kelebek ve rengarenk böceklerden tutun da farklı türlerden kertenkele yılan ve kaplumbağa gibi sürüngenler gördüm.Bir keresinde yavru Orman Kartalı bulmuştum.(Orman Kartalının iki ayrı türü vardır)Memeli hayvanlardan çok sayıda tavşan ve yaban domuzuna rastladım.Karaca ve akbaba'ya da rastladım.Kurt ve tilki gibi yırtıcılarla hatırı sayılır miktarda ayı varlığından da bahsediliyor.Su samuru ve Vaşakların da yakın zamana kadar yaşadığı ama artık bölgede kalmadığı sanılıyor.Yaban domuzu sayısında pek bir değişiklik yok;aksine zaman zaman artış var gibi.Zamanında domuzun tek doğal düşmanı olan Anadolu Parsı'nın acımasızca kökünü kazıyan insanımız domuzlarla yaşamayı öğrensin artık.Aynı şekilde fare istilasına uğrayan köylerin de haberlerini duyuyoruz.Bunun nedeni de siyanürle kürkü için zehirlenen tilkilerin azalması ve farelerin yuvasına kadar girip onları avlayabilen yılanların görüldüğü yerde öldürülmesindendir.
Koruma altına alınan Milli Park bölgesi yeterli değildir;park alanının genişletilmesi lazımdır.Zeytine ayrılan alanlar da gittikçe artmaktadır.Kaçak avcılığa karşı hiçbir önlem alınmadığı için avcıların silah sesleri eksik olmuyor.Ayrıca altın ve madencilik faaliyetleri Milli Park dışında da olsa bölgedeki habitata zarar verecektir.
Kısacası insan yağmasının ne bir sonu var ne de ulaşamadığı bir yer.
Zahit Şekercioğlu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder